Medya Okuryazarlığı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun yaptığı tanımlamaya göre Medya okuryazarlığı ; yazılı ve yazılı olmayan, büyük çeşitlilik gösteren formatlardaki (televizyon, video, sinema, reklâmlar, internet v.s.) mesajlara ulaşma, bunları çözümleme, değerlendirme ve iletme yeteneği kazanabilmek olarak tanımlanmaktadır.

Medya okuryazarlığındaki amaç ise; medya mesajlarının doğru algılanması, eleştirel bir bakış açısıyla alınabilmesi, gerçeklik-kurgusallık ayrımının yapılabilmesi, medyanın sunduğu dünyanın gerçeğin kendisi olmayabileceğinin anlaşılması, medyanın yönlendirme ve yönetme fonksiyonlarının olduğunun farkına varılabilmesi, mesajı gönderenlerin kendi düşüncelerini empoze etme gayreti içinde olabileceklerinin değerlendirilmesi gibi hedefleri içermektedir. Yani medya okuryazarlığı, kaynağı her ne olursa olsun, bilgiyi değerlendirip onu yerinde kullanabilen bireyler olmayı, böyle bireyler yetiştirmeyi hedeflemektedir.

Kütüphanelerde bilgi kaynağı olarak kabul edilen, bilgi kanalı olarak da düşünülen medya ürünleri, toplum iletişimini ve isteklerini sağlayacak biçimde gelişim göstermektedir. Teknoloji ürünü bilgi kaynaklarının üretilmesiyle sınırlı kalınmayıp kullanıma sunma süreçleri de kapsanmaktadır. Geleneksel anlamda kütüphanecilik literatüründe yazılı bilgi kaynakları, basılı eserler, görsel – işitsel materyal ve benzeri isimlerle adlandırılan “yayın dünyasının” bütün ürünleri, günümüzde genel olarak medya terimi içinde yer almaktadır. (Önal,2007)

Kütüphane ve medya okuryazarlığı arasındaki ilişkiyi daha iyi değerlendirebilmek için “Medya Okuryazarlığı: Kütüphanelerde Yeni Çalışma Alanı” makalesini okuyabilirsiniz.

Yorum bırakın